Bazen insan gökte ararken yerde buluyor. Prehistorik dünyanın en ilginç ahşap buluntularından birisi Orta Urallar’daki bir turba bataklığında keşfedildi. 1864 yılında altın arayan kişiler burada hiç beklemedikleri türde bir eserle karşılaştılar. Buldukları şey 5.3 metre uzunluğundaki bir insan heykeliydi. Bu dev heykel, üzerindeki insan yüzleriyle ve motiflerle arkeologları ve kamuoyunu kendine hayran bırakmaya halen devam …
Orta Urallar’dan bir Mezolitik anıt: Shigir Heykeli

Bazen insan gökte ararken yerde buluyor. Prehistorik dünyanın en ilginç ahşap buluntularından birisi Orta Urallar’daki bir turba bataklığında keşfedildi. 1864 yılında altın arayan kişiler burada hiç beklemedikleri türde bir eserle karşılaştılar. Buldukları şey 5.3 metre uzunluğundaki bir insan heykeliydi. Bu dev heykel, üzerindeki insan yüzleriyle ve motiflerle arkeologları ve kamuoyunu kendine hayran bırakmaya halen devam ediyor.
Heykelle ilgili çok sayıda yaşlandırma çalışması yapıldı; ancak 2021 yılında yürütülen AMS (Accelarator mass spectrometry) çalışmaları bu konudaki en güvenilir sonuçlara ulaştı diyebiliriz. Heykelin üzerinde görülen ağaç halkalarının farklı yerlerinden, özenle alınan numuneler heykelin Holosen’in başına ait olduğunu ortaya koydu. Son çalışmalar heykelin yaşının günümüzden 11,600 yıl önce olduğunu tespit etmiş durumda.
O halde, baktığımız heykel Pleistosen’in yani Buzul Çağı’nın son evresi olan Genç Dryas’ın sonlarında, Holosen’in yumuşak ve ılıman etkisinin hissedilmeye başladığı yüzyıllarda üretilmiş olmalı. Holosen’le birlikte eskiden buzul örtüleri altında olan alanlarda ormanlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu heykelin çamgiller ailesine ait larix ağacından hammaddesi, Orta Urallar’da orman örtüsünün genişlediği zamana ait gibi görünüyor.
SANATIN YAŞI; AFRİKA’DA 70 BİN, AVRUPA’DA 64 BİN YIL ÖNCEYE ÇEKİLDİ
Bu sıra dışı buluntu arkeologların zihninde Mezolitik sanatına ve sembolizmine ilişkin yeni fikirlerin ve yorumların oluşmasına neden oldu. Esasen Üst Paleolitik dönemden itibaren, özellikle günümüzden 40 bin yıl önceden itibaren Avrasya’da iki ve üç boyutlu sanat eserlerinin üretimine tanığız. Lascaux, Alta Mira, Chauvet gibi mağaralardaki muazzam resimler; Vogelherd, Hohle Fels, Geissenklösterle, Willendorf gibi alanlardan bilinen müthiş heykeller, üzeri çeşitli geometrik desenlerle bezeli aletler veya kemikten müzik aletleri Üst Paleolitik insanının sanat aracılığıyla dışa vurduğu sembolik üretimin artışa geçtiğini bize bildirmişti. Hatta Orta Paleolitik dönemde bile Neanderthallerin sanatsal üretimleri olduğu artık İspanya’daki çeşitli mağaralardaki Uranyum-Toryum yaşlandırmaları sonrasında kabul ediliyor. Sanatın yaşı; Afrika’da 70 bin, Avrupa’da ise 64 bin yıl önceye geri çekilmiş durumda.
Peki, Shigir heykelini bu kadar özel kılan ne? Özetle onun anıtsallığı ve ani bir iklim değişimi başında toplayıcı-avcılar tarafından tasarlanmış olması diyebiliriz.
Bilindiği gibi Buzul Çağı sonunda Dünya ani bir iklim değişikliğine uğruyor ve buzul arası bir dönem olan Holosen başlıyor. Holosen’le birlikte, deniz suyu seviyeleri ve sıcaklıkları yükseliyor, buzullar hızla eriyor, atmosfer ısınıyor, orman örtüsü yaygınlaşıyor, Buzul Çağının büyük cüsseli hayvanlarının soyu tükeniyor veya Kuzey enlemlere doğru göç ediyor, Buzul Çağı’nda evrimleşmiş ve ona adapte olmuş olan Homo türü yepyeni bir ekolojik ortama hızlıca ayak uydurmak durumunda kalıyor.
SHİGİR HEYKELİ, 5 METRELİK TEK PARÇA AĞAÇ YEŞİLKEN İŞLENEREK OLUŞTURULDU
Shigir heykelinin üretildiği tarihsel bağlam tam olarak bu büyük adaptasyonun yaşandığı çağ. Urallar bölgesinin Mezolitik toplayıcı-avcıları çevrelerinde büyüyen çam ormanlarından ve değişen faunadan etkilenmiş olmalı. Bu dönemde sürtme taş endüstrisi gelişiyor. Balta, keser ve keskiler günlük yaşamda gittikçe daha fazla kullanım görmeye başlıyor. Mezolitik tipinde keser ve keskilerle şekillendirilmiş olan bu heykel, mezolitik insanın ahşap oyma, kesme, yontma gibi işlerde ne kadar yetkin olduğunu açıkça göstermekte. Shigir heykelinin en az 5 metrelik tek parça bir ağaç henüz yeşilken işlenerek oluşturulduğu biliniyor.

anatomik detaylar.
Heykelin elbette en dikkat çekici kısmı en üstteki insan yüzü. İnsan yüzü üzerinde kaşlar, gözler, burun ve ağız net olarak seçiliyor. Ağızdaki ‘o’ ifadesi konuşan, şarkı söyleyen veya çeşitli hayvan sesleri çıkaran bir insanı mı ifade ediyor acaba? Gövdenin ön ve arkasında toplam yedi insan yüzü daha görülüyor. İnsan yüzlerinden her biri ünik ve belki de gruptaki belli bir kişiyi tasvir etmekte. İnsan yüzlerinin dışında heykelin yüzeyi çavuş, zigzag ve basit çizgisel şekilli desenlerle bezeli. Heykel üzerindeki zigzag şekilli kazımaların engerek yılanının derisindeki motifleri anımsattığını, bu heykelin sihirli bir gücünün olduğuna inanıldığını ve mutlaka sembolik bir önemi olduğunu öne sürenler var. Anıtsal boyutuna bakacak olursak bu heykel Kanada’daki Haida toplumunda olduğu gibi bazı Kuzey Amerika yerli halklarından bildiğimiz totemlerin işlevine sahip olabilir.
Shigir heykelinin bir erkeği mi yoksa kadını mı veya bir orman ruhunu veya doğaötesi bir varlığı mı tasvir ettiği bilinmiyor. Onun Mezolitik’teki gerçek anlamını belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz; ama sihirli aurası türümüz yaşadıkça bizi etkilemeye devam edecek.
*Prof. Dr. / Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi